• efendim bu sorunsal sorunsali cinsiyetten cinsiyete farklilik gosterir. $oyle ki, bu i$i gercekle$tiren bayanlar genellikle eziklikle, cahillikle; erkekler ise (yapan varsa tabi) kilibiklikla, ve yine eziklikle suclanir. oysa ki yikayicimiz pekala a$kindan bu i$i yapiyor da olabilir.
  • ayak fetişisti bir insan için çok keyif verici olabilecek bir eylemdir.
  • bir "dize getirmi$ olma parametresi" olarak görülmediği sürece, gayet normal kar$ılanabilecek eylem..

    sevgiliye corap giydirmek, sevgilinin saçlarını taramak, tırnaklarını/ saçlarını kesmek, sevgiliyi giydirmek, sevgilinin yazdığı programın beta tester'lığını yapmak, sevgilinin sandalının yosunlarını temizlemek, söküklerini dikmek, sevgiliyi kata çalıştırmak, odasını toplamak, banyoda yıkamak.. ne kadar normal ise, ayaklarını yıkamak da o kadar normaldir..

    "hacı geçen gün ayaklarımı bir yıkatmı$ım hatuna, off off" diye bir övünme ibaresi,
    "bak dizlerime kapandın i$te, ben sana demi$tim önümde diz çökeceksin" diye bir mastürbasyon,
    "ego'sunu yedim ben bu herifin, olayı bitmi$tir artık" gibi hatalı bir sokağa sapılmazsa sorun yoktur.. anahtar kelime "payla$mak" değil miydi yoksa..

    (ara: arkada ının ayaklarını yıkayan)
  • şöyle ılık su, kokulu bi şampuan ile gayet keyif verici olabilen bir aktivite. paylaşmak sınırlandırılmamalı..
  • ayaktan daha pis olabilecek organlar varken insan vücudunda, nedense insanlara en iğrenç gelen eylem. ayrıyeten ayağını yıkatan adamda da bir böbürlenme, bir mutluluk hissi yaratır: "ayağımı bile yıkadı". hatta zaman zaman sevgi ispatı oluverir. "beni seviyor musun? mesela ayaklarımı yıkar mısın?"
  • bi de şu var;
    (bkz: sevgilinin ayaklarını öpmek)
  • sevgilimin çok çok yorgun olduğum bi akşam yatağıma uzanınca, ayaklarım ince ince sızlarken ihtiyacım olan tek şeyi yapması. boynuma masaj yapmasından farklı görmüyorum bu durumu.
  • ilgili şahıs * nasırdan şikayet etme gafletinde bulunup pedikür manikür olaylarında az buçuk tecrübeli olduğumuza güvenip "bu nasırı nasıl yumuşatırız" gibisinden bir soru sormuştu.
    olaylar gelişti.
    na şöyle:
    (i)leğen kapıp getirilir, salonun ortasına konur, içine ılık su koyup biraz da şampuan damlatılır. iki kere pedikür olayına girmişliğimiz var gözlemlemişiz biliyoruz yani. hatta tuzlu su yorgun ayaklara iyi geliyormuş bilgisine güvenerek bi tutam tuz ile (i)leğen tatlandırılır.
    nasır yumuşasın diye ayaklar (i)leğende beklerken canı sıkılan arkadaş vızıldanmaya başlar.

    -bu su soğudu, soğuk su nasırı yumuşatır mı vs.. vs..

    (oysa bu aşamadan sonra ne yapılır unuttuğumuz için ve "nasırı nasıl kesip çıkartırım lan ben ordan, cerrah mıyım" şeklinde iç çatışması yaşadığımız için alenen oyalanmaktayızdır. )
    -aaa su soğudu mu? hemen sıcak su getiriyorum, denir. ocaktan kapıp gelinen çaydanlık şööle havadan (i)leğene doğru, adamın barnağına barnağına akıtılmaya başlanır.
    (yeminle olayda bi kasıt yoktur, tamamen beceriksizlikten...)

    arkadaş nasır acısını unutacak kadar ikinci derece yanık vakasına düçar olmaktan son anda kurtulur.
    (i)leğen bi tarafa, arkadaş öte tarafa...

    nasır aslanlar gibi kalır olduğu yerde, direnişini "her şerait altında" sürdürür.
    (a be kızanım, sen kim; ayak yıkamak ve akabinde nasırı söküp almak kim?)
    * * * *

    son söz olarak, tanım da şu:
    zamanın birinde yapmaya kalkışıp ilgili arkadaşın ayak başparmağını haşlamakla sonuçlandırdığım eylemdir.
hesabın var mı? giriş yap